Değerli dostlar durduk yerde bu "Türkçülüğün kınanması" da nereden çıktı. Sizler ne düşünüyorsunuz bilemem ama ben bunun 2001 yılından beridir uygulana gelen projenin devamı olarak görüyorum. 

Neden mi?

Kendisi istifa ederek Tansu Çiler ve Mesut Yılmaz'ın istifasını sağlayıp, sonra da kendisi vaz geçip, Recep Tayyip Erdoğan için merkez sağın siyaseten boşaltılmasını sağlayarak, güllük gülistanlık alan açıp ''Buyurun efendim'' diyen Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

MHP'nin ölmesine de, dirilmesine de müsaade etmeyip ama can çekişerek sürünmesini sağlayarak; AKP'nin iktidara "Atlama taşı" olma misyonunu görev bilip, 7 Haziran seçimlerinde MHP'nin almış olduğu 80 milletvekillini fazla bulup, AKP'nin de tek başına iktidar olamayacağını görüp; dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan seçeneği dışında tüm iktidar alternatiflerinin önünü tıkayarak bile bile MHP'nin gücünü kaybedeceği 1 Kasım seçim sürecini tetikleyen Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

Tuğrul Türkeş'i Davutoğlu seçim hükumetinde görevlendirip; Sayın Meral Akşener'in de bu bu seçim hükumetinde yer alması teklifine tav olacağını sanıp, olmayınca da tüm hesapların alt üst olacağını görüp adeta çılgına dönen, kadıncağızın ismine kara çalmalara sessiz kalıp ''O hanımefendi dinlenecek'' diyen Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

MHP olağanüstü kongresi için lazım olan delege imzasının üç katı imza toplanmasına rağmen devlet imkanları da seferber edilerek; "ellem yapıp, güllem yapıp" MHP Genel Başkanı ve parti yönetiminin değişmesi ile 2001 yılında devreye sokulan projede var olduğu anlaşılan "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi"ne geçişe izin vermeyecek olan ülkücü iradenin tecelli etmesine müsaade etmeyerek; Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

Daha önce ''Sayın Erdoğan'ın Başkanlık sitemi özlemi devleti tek adam rejimine götürür, buna geçit vermeyeceğiz'' diyen; 1 Kasım seçimlerinden sonra da karşı çıktığı tek adamlı sisteme geçiş sürecini tetikleyen ama Türk milliyetçilerinin %85'nin hayır dediği, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesini sağlayan Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

Yıllar önce ''Türkçülük Günü''nü sanki banisi kendisiymiş gibi ''Milliyetçiler Günü''ne çeviren; bugün de kankasının ''Türküm'' diyebilirsiniz ama ''Türkçüyüm'' diyemezsiniz üfürmesinden rahatsızlık duymayan; sistem değişikliğinden sonra, şimdi de devletin kimliğinin değiştirileceği intibasını uyandıran bu üfürmelere sessiz kalan Sayın Devlet Bahçeli bunu niçin yapmıştır?

Bu yazımı ''Lidere sadakat namusumuzdur diyenlere ithaf ediyorum.

Mehmet Soral
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.