ABD ve yol arkadaşları, Reza'nın bazı AKP'li Bakan ve bürokratları kirli ilişkilere bulayarak yaptığı rezilliği hükümetin şahsında Türk Devleti'ne ve devletin hinterlandına şantaj malzemesi olarak kullanıyor.

Soyadı "Atilla" olan bürokrat üzerinden tarihimize gönderme yaparak bunu satır arasında inceden ilan etti.

Üzerine Man Adası ve bizim daha bilmediğimiz neler varsa hepsini üst üste koyunca AKP'nin kaderi ile ülkenin kaderi çakıştı veya kriptoların gayretiyle bilinçli olarak çakıştırıldı.

Kuşatılıyoruz…

Ve bu kuşatmada dost olduk sandığınız Rusya'nın da payı var. Rusya, ABD ile danışıklı dövüş içinde olup bize adeta pinpon topu muamelesi yapıyorlar.

Ufuksuz ve cüzdanını milli menfaatlerden üstün tutan ruhsuzların yediği iddia edilen herzeler yüzünden milletçe adım adım yeni bir Ergenekon darboğazına hapsediliyoruz.

Mevcut kafa yapısı ve dünya siyasetine sadece seccade üzerinden bakış ile etrafımıza örülen demir dağları eritip bir çıkış yolu bulmak çok zor…

Tarihte olduğu gibi Bozkurt'un yol göstericiliği gerekiyor…

Bunda hem fikir değilsek, yazının devamını okumanıza gerek yok.

Hem fikiriz ve bu kuşatmayı hep beraber yarıp Ergenekon'dan bir kez daha "Millet" olarak çıkmalıyız diyorsanız bekanız bekamızdır…


Öyleyse;

Külliyedeki muhtarlar toplantısında veya Anadolu kasabalarında atılan içe dönük nutuklarla bütün seçimleri kazanmanız garanti olduğu halde, ülkenin bu kuru oy kalabalığı ile kurtarılamayacağı iyice anlaşılmalıdır…

Türk'e, Türklüğe ve Türk Milliyetçilerine yapılan hakaret ve aşağılamalardan dolayı ciddi olarak özür dilenmelidir…

Hasbel kader ana muhalefet olmuş fakat aslında ne yaptıklarını kendileri de bilmeyen bir topluluk ile tribünlere yönelik ağız dalaşı yapıp milletin enerjisini boşa harcayarak ayrışmayı artırmak yerine saygılı bir üslup ve sevgi dili hâkim kılınmalıdır…

Kişilerin inanç değerleri ve yaşam tarzları üzerinden siyaset malzemesi üreterek mezhep ve etnik köken kışkırtması yapıp oy toplama sevdasından derhal vazgeçilmelidir…

FETÖ'cülerden boşalan ve artan ihtiyaçlar doğrultusunda açılan kadrolara yarının FETÖ'sü olabilecek odakların liyakatsiz adamları yerine, ülkücüler başta olmak üzere nitelikli ve Türklük bilinci sağlam kişileri yerleştirmelidir…

Partizanlık ve yandaş olma kaygısı gütmeden milli ruha sahip Müsteşar, Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Rektör, Dekan, Hâkim, Savcı, Doktor, Öğretmen, Amir ve Memurları görev başına getirip karınca misali yurt sathına yayılmalıdır…

Ülkücüleri sadece ucunda kesin tabut olan polis ve özel hareket kadrosuna layık görüp, Al Bayrağa gizli veya aşikâr düşmanlık edenleri her türlü makam ve mevkilere yükseltip bu milletin vergileriyle beslemekten vazgeçilmelidir…

Köklü bir kadro hareketi olan ve her ilim dalında, her meslekte yetişmiş, kendini ispatlamış yüz binlerce mensubu olan Ülkücü Hareket'in bu dinamik, gözü kara, sözü senet vatan sevdalısı mensuplarının önü açılmalıdır…

Asil Türk Milleti'nin vatan için ölüme bile güle oynaya giden asil vatan evlatları işsiz ve açken; uygun fiyatı verecek herkese satabilme potansiyeli taşıyan, milletin orasına-burasına göz diken alçaklara, saygın iş adamı muamelesi yapılıp devlet ihaleleriyle daha fazla semirtilmemelidir…

İslamcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlar etrafınızdan def edilmelidir…

Her dönem bir sahip bulup onun adına havlayıp milleti ifsat etmeyi gazetecilik yapmak sanan yanar-döner tetikçiler tasfiye edip yerlerine gerçek Türk evladı; vatansever yazar-çizerler getirilmelidir…

Şimdilik yanınızda durup sağa sola havlayan fakat düştüğünüz anda ilk önce ısıracak olan karaktersizler; gazetecilik yapıyor sanılarak beslenip daha fazla havlatılmamalıdır…

Her kim olursa olsun, yolsuzluğa bulaştığı söylenenleri yargının karşısına çıkartıp gerçek anlamda hesap sorma süreci başlatılmalıdır…

Biz, mevcut şartlar altında iç hainlerle iş birliği yapan dış güçler tarafından diz çöktürülmenizin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin diz çöktürülmesi olacağını çok iyi biliyoruz. Sizin tarafınızdan da bu durum iyice anlaşılıp, on beş yılı aşan iktidarınızda yaşanan bunca acı tecrübe ve en yakınınızdakiler tarafından ülke olarak hep beraber uğradığımız ihanetlerden sonra devletin temeli Türk Milliyetçileriyle tahkim edilmelidir…

Hâsılı kelam, güçlü ve müreffeh bir Türkiye için; devleti ülkücüleştirecek veya ülkücüleri devletleştirecek adımlar atılmalıdır…

Yoksa kimseyi kandırmayın; bekanız bekamız değildir…


Yahya Hoçur
9.11.2017