ÖYLE ÖZLEDİK Kİ BAŞBUĞUM SENİ

Ne yazılacak kelime ne söylenecek söz kaldı ağladı ülkücüler ağladı Türk Dünyası…

Bugün 4 Nisan…

Kara gün değil kapkara bir gün. Birileri yine Anıt Mezar'a gidecek boş nutuklar atacak kabir sulayacak…Peşinden bir yığın slogan…

Başbuğu anmak Başbuğu anlamak demek bu mudur? Başbuğun fikirlerini yaşatmıyorsan Başbuğun fikirlerini bilmiyorsan nasıl anlatacaksın anlayacaksın ki Başbuğu?

Hen Türk Dünyasının Başbuğu diyeceksiniz hem de Başbuğu bir mekana hapsetmeye çalışacaksın.

"Türk Dünyasının Başbuğu" bak iyi oku: TÜRK DÜNYASI…

Ne demek anlıyor musun? Anlamazsın anlayamazsın çünkü senin çapın dört duvar içinde siyasetin fıkırdaklarına "tamam efendim" demektir. Şimdi kalkıp Başbuğ demeye bile dili varmayan birileri ve onun badigardı çıkıp Başbuğ hakkında ahkam kesemez…

4 Nisan'dan 4 Nisan'a yeter diyenler Başbuğu sadece Anıt Mezar'da görenler nereden bilecek Başbuğu anlamayı?

Ülkücüler Başbuğun yolundan hic ayrılmadan yürümeye devam ediyor.  

Ülkücüler Başbuğun evlatları olarak vefa duygusu ile Başbuğu anmaya devam ediyor...

Tosuncuklar otursun sıcak makanmarında Bozkurtlar ayakta ve seni anıyor....

Yok be tosuncuk Başbuğu anmak bu değil.

Önce 9 Işık nedir ne değildir bir bakacaksın sonra konuşacaksın a be ahmak…

Bugün 4 Nisan…

Yüreğimiz yangın yeri.

Hiç olmazsa bu günlük insanlık yapma ve susma zahmetinde bulunsaydınız keşke…

Başbuğu anmak vefa demek… Sizin semt olarak bildiğiniz vefa değil ama…

Yazıyı bir vefa hikayesi ile noktalayayım…

Vefasız olanlar anlar belki?

AHDE VEFA..

"Yaşlı bir adama sokakta yürürken bisikletli çarpmış ve hafif yaralanmış.
Etrafındakiler hastaneye götürmüşler.
Hemşireler, röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler.
Yaşlı adam huzursuzlaşmış; "acelesi olduğunu, röntgen istemediğini" söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar.
"Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum" demiş.
Hemşire "Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz" deyince;
Yaşlı adam üzgün bir ifade ile :
"Ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor" demiş.
Hemşireler hayretle :
"Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?" diye sormuşlar.
Adam cevaplamış: "Ben onun kim olduğunu biliyorum."

Biz kendimizi haddinizi Başbuğumuzu tanıyor ve biliyoruz bu bize yeter…

Türkeş Bey diyenlere inat: TÜRK DÜNYASININ BAŞBUĞU
ÖYLE ÖZLEDİK Kİ SENİ…

DOĞAN AY