Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptırdığı anketlerde, 16 Nisan halk oylamasınından ' Evet' çıkmayacağını görünce, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" oylamasını "Erdoğan" oylamasına dönüştürdü. Bu yöntemle halk oylaması " Başkanlık Sistemi neden yanlıştır" noktasından, "Erdoğan, iyi mi, kötü mü yönetiyor" oylamasına çekildi."

Yurtdışındaki 3 milyon seçmenin oyuna göz dikildi. Bu nedenle Hollanda ve Almanya' da farklı mizansenler düzenlendi. Ne hazindirki Hollanda' da yaşayan Türkler, Bylock' cu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı kullanılarak Hollanda polisiyle karşı karşıya getirildi!. Sonrasında Almanya ve Fransa'da salon toplantısına izin verilmedi..

Erdoğan ve AKP'li bakanlar misilleme olarak Almanya' daki seçimler sırasında , "Almanya'da Nazi uygulamaları yaşanıyor" diyerek seçmeni tahrik ettiler. Seçmenden Merkel ve partisinin cezalandırılmasını istediler. Çeşitli sebeplerle Merkelin oyları düştü ama " aşırı sağcı, ırkçı, göçmen ve İslam karşıtı parti "Almanya için Alternatif" (AfD) oylarını neredeyse üçe katlayarak Alman parlementosuna girdi!..

Almanya'da yaşayan Türklerin ekonomik ve sosyal durumları maalesef kötüye gidiyor. Gittikçe tırmanan yabancı düşmanlığı öncelikle Türk göçmenleri hedef alıyor. Olumsuz ekonomik gelişmelerde en çok Türk göçmenleri vuruyor. " Almanya'da yaşayan Türk göçmenlerin yüzde 30'u işsiz ve yüzde 35'den fazlası yoksulluk sınırında.."

AKP iktidarı Avrupalı Türklerin sorunlarıyla ilgilenmiyor, ilgileniyor gibi gözüküyor! Hatta "kendi aralarında bölünüp parçalanmalarının, içinde yaşadıkları toplum tarafından düşman olarak görülmelerinin" alt yapısı hazırlandı, çokda başarılı oldular. Avrupalı Türkler "tarikatlarla, gittikleri camilerle kamplaştırıldı, bölündü ve birbirine düşman edildi. Din ticaretiyle Deniz Feneri ve Kombassan gibi dinci örgütler ve şirketler tarafından dolandırılmalarının yolu açıldı." 2018 yılında Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya başta olmak üzere bütün Avrupa' dan kovulmalarınada sebep olacaklar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın "Ey Almanya", "Almanlar bizi kıskanıyor", "Hasbelkader zengin olmuşlar" gibi içi boş cümleleri hem ülkemizi hemde Almanya'da yaşayan insanlarımızı zor duruma sokuyor. Avrupa medyası ve siyasileri Türkiye'yi yöneten iktidar iradesini alaya alıyor, komik fıkralara konu ediyorlar. Bizim için üzücü, onur kırıcı ve layık olmadığımız bir aşağılanma.

AKP " Ey Almanya" derken Ocak 2018'de yürürlüğe girecek olan bir anlaşma imzaladı! Bu anlaşmaya göre; Avrupa ülkeleri ile Türkiye mali, sosyal güvenlik ve mülkiyet bilgilerini ihtiva eden otomatik bilgi transferleri yapılabilecek.

Hollanda ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, uzun zamandır Türkiye'den emekli maaşı alan, gayrimenkul geliri olanların bilgilerini istiyordu. Türkiye'den alacakları bu bilgilere dayanarak işsizlik nedeniyle ödenekleri sosyal güvenlik ücretlerini kesmek istiyordu! Amaçlarına ulaştılar. Türkiye'de geliri olmadığını beyan eden ve işsizlik maaşı alan " 550 bin kişiye hem ceza gelecek hem de işsizlik maaşları kesilecek. Bunların Yüzde 80'i AKP' ye oy veriyor..."

Nihayetinde 550 bin Avrupalı Türk Türkiye'ye dönmek zorunda kalacak. Sizce Hükümet atılan imzanın neye mal olacağını bilmeden mi imzaladı? Sanmam. Yeni bir " Van minut" olayı gibi geliyor! Malumunuz Davostaki başarılı Van minut şovundan sonra İsraille ticaretimiz yüzde 19 oranında artmıştı. Şimdi de Hollanda, Almanya başta olmak üzere Avrupalı devletlere uzun zamandır peşinde oldukları bilgiler verilerek bir nevı özür dilendi!!!

Batılılar intikam almanın binbir yolunu hayata geçirecektir. Onlar için intikam soğuk yenen bir yemek. Avrupalılar efelenmeden, kabadayılanmadan sessiz, sakin intikamlarını alacaklar görünüyor!. AKP' ye attırdıkları imzayla hedefe yürüyorlar. Avrupalı Türkler halk oylaması uğruna ucuz kahramanlık peşinde koşmanın acı faturasını ödeyece görünüyor.

Sevgi ve Saygıyla

Sevginaz Hamevioğlu