Benim işim yıllardır anlatmak. Tane tane anlattım kardeşime "Abim" diye başladım söze...
Millet soruyor, tabi ki meraklandılar. Meraklanılmayacak gibi değil ki bizim işler
- Abi nedir bu sizin MHP'nin kurultay meselesi.
Benim işim yıllardır anlatmak. Tane tane anlattım kardeşime "Abim" diye başladım söze
- Abim Kurultaya gitmek için 275 imza gerekli, biz 548 imza topladık.
- Tamam, toplamışsınız işte mesele ne?
- Dur olum sakin ol anlatıyoz burada. Sonra bizim Bilge "Ben o imzaları tanımam" dedi. Bizde "Yaf senin seçtiğin adamlar bunlar, tanıdık gelmedi mi hiç birisi?" dedik.
- Gerçekten tanımadı mı Bilge?
- Tanımaz mı hiç kendi seçtiği adamları! Neyse Bilge bize "Ben imza verenleri falan tanımıyom, mahkemeye gidin" dedi. Bizde "Hay haaay, imza sayısı belli, bunun hesaplanmayacak nesi var ki! Gideriz mahkemeye" dedik.
- Hımm
- Neyse mahkemeye gittik. Tabi Bizim düşündüğümüz gibi sonuçlandı mahkeme 12. Sulh Hukuk mahkemesi bize "Kardeşim Bilge yaşlandı, ne dediğini bilmiyor siz ona bakmayın yapın kongrenizi" dedi.
- Yani abi mahkeme doğru karar vermiş. Bende hesapladım 548-275 = 273 toplanması gereken imzanın iki katı imza toplamışsınız.
- Tabi bizde safiyane niyetlerle gittik hemen Bilge'ye hadi kongreyi yapalım dedik. "Yoook" dedi bizim Bilge "Belki onlar doğru hesaplayamamıştır, birde Yargıtay'a gidelim."
- Hoppaaa!
- Aslında bizim Bilge'nin matematiği de iyidir, 2009'dan kırkı bile çıkarır. Bu kadar kolay bir matematik işlemini nasıl yapmadı bizde anlamadık.
- Yani abi doğru diyosun. 2009'dan kırkı çıkartmak sizin hesaptan daha zor.
- Amma bizim kafa yine de dinçti 12. Sulh Hukuk Mahkemesi "Siz yapın kongrenizi Ona bakmayın" dedi ya, bizde "Tamam boş verin biz yapalım o gelirse gelir, gelmezse gelmez" dedik.
- En iyisini yapmışsınız abi.
- Dur seen… Meğerse Bilge'nin Gemerek'te, Tosya'da ahbapları varmış. Hooop iki mahkeme daha çıktı ortaya. Onlarda "Yargıtayı bekleyin, bu iş baya güçlü matematik istiyor. Belki 12. Sulh Hukuk Mahkemesi toplamada çıkartmada bir hata yapmıştır" dedi.
- Hadi canımm!
- Valla bak… Bizde "İyi Yargıtayı bekleyelim" dedik. Amma bekle bekle Yargıtay'dan ses yok. Meğerse bizim Bilge Padişah ile de samimiymiş. Gitmiş demiş ki Padişaha "Bunlar kurultay yapacak beni indirecek".
- Vaaayy olaya bak!
- Padişah dellenmiş tabi, kaç yıllık ahbabı nasıl sinirlenmesin "Bunlar yarın bana da isyan eder" diye düşünüp, açmış Yargıtay amcaya telefonu "Ulan" demiş "Heç Demokratik ülkelerde kurultay olur mu?! Bu nasıl densizlik" Kaymış Yargıtay'a fırçayı, e yargıtay ne yapsın kalmış iki ara bir derede "Kongre yapılsın" dese kellesi gidecek "Yapılmasa" dese "Ulan siz matematik özürlü müsünüz?" diye millet Yargıtay'ın haline gülecek. Yargıtay, "En iyisi ben bu işi sallayayım gitsin" demiş.
- Eeee abi
- Biz boş durur muyuz? Bizde Gittik 2. İcra Mahkemesine "Ulan ne alaka Gemerek, Tosya bilmem ne! Onlara ne karışıyor kardeşim bizim işimize" dedik.
- Hay ağzınıza sağlık abi iyi demişsiniz.
- 2. İcra Mahkemesi 'de "Doğru valla onlar ne karışıyor, siz yapın kurultayınızı" dedi.
- Şükür abi yaaa!
- Daha duuuur! Bilge boş durur mu arkasında Padişah var adamın. Akşam akşam çıkarttı mı 25. İcra Mahkemesinden "Kurultay olamaz" diye bir karar!
- Olaya bak! Abi kapalı değil mi akşam devlet daireleri
- Kapalı olsa ne olacak olum, anahtar padişahta.
- Çok enteresan yaa… Valla abi ben sizin işten hiç bir şey anlamadım.
- Olum o kadar anlattık. Bunda anlaşılmaycak ne var? Şimdi 275 imza gerekli 548 imza toplanmış…
- Dur abi dur sakın başa dönme!
- Neyse kardeşim kapatıyom telefonu, var mı bir isteğin?
- Dur abi kapatma bişey sorcam…
- Sor
- Abi benim anlamadığım Tosya ne alaka?
- Ne bileyim olum ben…
Okan KİLİT