"Biz bir vizyon açıklıyoruz ama Nisan 2018 yılında çıkmış bir karar gündeme geliyor. 5 yıldır beklemede olan bir karar ama o hafta çıkıyor. Şu an durulan yer Cumhurbaşkanımızın çizdiği yerdir, biz de oradan bakıyoruz. Kararın gerekçesinde bu konunun bilimselliği ile ilgili eleştiri var. Bu bilimsel değil, siyasi bir mesele.

Türkiye'de okullaşan 680 bin Suriyeli çocuk var. Aslında 1 milyona yakın bir çocuktan bahsediyoruz ama göç sürekli hareketlilik halinde devam ettiği için tam sayıdan bahsediyorum. Finlandiya'daki toplam öğrenci sayısından daha fazla ve bunlar okula gidiyorlar. Türkiye'nin ne kadar büyük bir devlet olduğu da ortaya çıkıyor."

Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Bey katıldığı bir televizyon programında bunları dile getirdi.

Andımızın okutulması kararına tepki göstererek olaya siyasi bir mesele olarak yaklaştı. Andımızın okutulması veya okutulmaması bilimsel değil siyasi tercihtir diye buyurdu. Durduğu yeri de tarif etti. Durduğu yere göre de duruşunu anlattı. Ne diyelim dağ fare doğurdu…

Andımız meselesi siyasi değil Türklük meselesidir sayın Bakanım. Eğer olaya siyasi gözle bakarsanız çarpık görürsünüz. Andımız siyasi çıkarların çok üstünde bir duruş ile ancak anlaşılır.

Gelelim suriyeli öğrenciler konusuna.

680 bin öğrenci. Finlandiya'nın öğrenci sayısından fazla. Ve sayın Bakan " tam sayıdan bahsedemiyorum " diyor. Bu sayı Türkiye'nin ne kadar büyük devlet olduğunu gösteriyormuş. Ve bu çocuklara bizim kültürümüz tanıtılıyormuş. Sayın Bakanım kendi çocuklarımıza bile tanıtamadığımız bir kültürden bahsediyorsunuz.

Kendi çocuklarımıza veremediğimiz kültürü suriyeli çocuklara nasıl vereceksiniz?

Bugünkü sistem içinde kendi kültürümüzü kendi çocuklarımıza verememekteyiz. Bu çocuklara nasıl verilecek?

1 milyona yakın çocuk. Bizim çocuklardan esirgenen hangi imkanlara sahipler bunu da açıklar mısınız? Bu çocuklar için kişi başı yapılan harcama ile bizim çocuklara yapılan harcama aynı mıdır? Suriyeli çocuklara ne gibi sosyal haklar sınav hakları tanınmaktadır mesela?

Büyük devlet olma göstergesi bu mudur?

Okullarda nasıl bir eğitim ile bu çocuklar eğitilmektedir?

Bu çocukların uyum süreci sağlanmış mıdır?

Bu nüfus artışı ile gelecekte bu sayı bizim çocuklara oranla nasıl gelişecektir?

Bu yıl tam olarak bilinmeyen sayı gelecek öğretim yılında 2 milyon mu olacak 3 milyon mu?

Herkes kendi topraklarında kendi kültürü ile yetişse daha doğru olmaz mı? Bayramlarda ziyarete gidilebiliyorsa pek ala bu çocuklar orada eğitimlerine devam edebilirler değil mi? Onlar giderse büyük devlet olma özelliğimize helal gelmez inanın.

Bu işin çözümü herkes kendi yurdunda hayatına devam etmesidir. Bunun dışında bir çözüm doğru ve akılcı değildir.

Muhabbetle efendim…

Doğan Ay