AKP'liler her fırsatta; 15 sene önce böyle yollar yoktu, köprüler yoktu, hastahaneler "cartdı", ulaşım "curtdu" diyorlar.

Sormak isterim;
Sizler 15 sene boyunca hiç sanayi üretimi yapan; mesela lastik fabrikası, motor fabrikası, kağıt fabrikası, beyaz eşya fabrikası, araba fabrikası veya elektrik barajının devlet erkanı tarafından açılışının yapılmasına şahit oldunuz mu? Ben olmadım, siz de olamazdınız muhtemelen; çünkü sanayiye yapılan yatırımların geri dönüşümü uzun yıllar aldığından, teşvik görmemiştir. Tüm teşvikler hizmet sektörü ve bayındırlık işlerine yapılmıştır; zira bunun nedeni AKP'nin kendi zenginini bu iki sektör kanalı ile yaratma yolunu bilerek tercih etmiş olmasıdır. 

15 sene önce komşularımızın kendi iç meselelerine karışarak, birbirleri boğazlamalarına ve bunun da göçler nedeniyle bize maliyetinin 30 milyar dolara maal olmasına neden olan bir durum yaşadık mı. Mesela sıkıştıklarında 57. hükümet döneminde yaşanan ekonomik krize atıf yapıyorlar; o krizin bile ülkemize maliyeti 56 milyar dolardı ve Marmara depremi gibi bir felaketin de o dönemde yaşanmış olmasını dikkate aldığımızda; 15 yıllık kesintisiz AKP iktidarından bir başarı öyküsü çıkarmak mümkün müdür.

Bugün Yunanistan'nın gasp edip, işgal ettiği 18 adet ege adası 15 yıl önce bize aitti. Bunu biliyormusunuz.

Üç aşağı, beş yukarı; neredeyse AKP döneminde özelleştirmeden elde edilen gelir kadar Suriye bataklığına bedel ödedik.
Büyük projeler "Yap-işlet-devret" modeli ile inşa edildiklerine göre özelleştirmeden gelen parlar ne oldu biliyormuyuz; hayır. Çünkü sayıştay raporları meclis denetiminden kaçırılıyor. Bir defasında Nurettin Canikli kendi arkadaşlarına bu raporların meclise gelmemesi gerektiğini ifade ederek; aksi durumda çok zorda kalabileceklerini itiraf etmişti.

Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanet şebekesinin ordunun kozmik odasına bırakalım sızmasını, girmesine bile seyircisi kalındı ama malum ihanet örgütü önceki iktidar dönemlerinde 15 Temmuz gibi; Ergenekon, Balyoz kumpasları gibi hainliklere cür'et edebilecekleri bir ortamı hiç bir zaman bulamadılar. Çünkü bu hükumetler önce iktidar, sonra da muktedir olabilmek için hiç bir cemaat ile ortaklık yapmayı düşünmemişlerdi.15 Temmuz'un vebalinin maliyetini de hesap edecek olursak; lütfen elinizde ne varsa olduğunuz yere bırakın ve çekin gidin.

Dolayısıyla, geçmişte belki daha küçük ekonomik ölçekte yaşıyorduk; soframızda çeşit azdı ama ağız tadıyla, tedirgin olmadan, olanla yetinip, soframızdan huzurla kalkabiliyorduk.
Mehmet Soral

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.