​1 seneyi geçti. Öncesinde birkaç senedir tanışıyor olmamıza rağmen, eşimle ilişkimizin daha yeni başladığı zamanlardı. O Ankara'da ben İstanbul'da internet, telefon, kamera görüşmelerimizi böyle böyle sürdürüyorduk. Hani adı konmuş ama, acaba yürür mü diye birbirimize soramasak da kendimize sorduğumuz günler. 1 kez İstanbul'a gelmiş, bir daha görüşmeye fırsatımız olmamıştı. Bir gün İstanbul'a geliyorum ama seni göremeyebilirim dedi. Olmaz! dedim. 5 dakika da olsa görüşmemiz lazım. Çünkü buradan uzak bir şehre, oradan da Ankara'ya dönecekti. Yani nereden baksan en az iki ay ayrılık. Belki de devamı gelmeyecekti. Tamam öncesinde tanışıyoruz dedim ama hiç alıcı gözle bakmamıştım :) Sanal ortamlarla yetinmeyip, ellerine dokunmanın, gözlerinin içine bakmanın ve kokusunu almanın kıymetini bilen biri olarak 5 dakika için de olsa yanına geleceğim dedim. Gittim de. Tam da iş çıkışı koştura koştura, yürüyen merdivenlerde dahi milleti yara yara, nefes nefese o hareket etmeden kısa bir süre önce yetiştim! Sen niye gidiyorsun o gelsin diyerek bu romantik dakikalara limon sıkmayalım. :) İmkanı olsa gelirdi :) Zaman içinde geldi de. Neyse biz o an'a dönelim. Hakikaten de 5 dakikayı geçemedi görüşmemiz. Semiha Yankı o güzel sesiyle seninle 1 dakika mutlandırıyor beni dese de bizi ancak 5 dakika tamamladı. Bugün eşim diyorsam o gün o 5 dakika içinde attık biz temellerini. Değdi be! 

Ahh o 5 dakikalar. En pembe yalanların masum kılıfı.
Komşu kadın "ayol evde çok işim var ama dur bi 5 dakika uğrayayım da kahve içelim" der ya hani ikisi de bilir onun en az yarım saat, bir saat olacağını nasıl da tatlıdır birbirlerini 5 dakika ile avutmaları. Bence de işler bekleyebilir :)
Dükkanının önü kapanmasın diye "Buraya park edilmez" yazan esnafı kızdırmamak için "abi bi 5 dk dursun araba, hemen çıkacam" deriz ya hani nasıl da güzellikle ikna ederiz abiyi.
Açlıktan miden sırtına yapışmış, verilen siparişi beklerken aslında yeni çıkmıştır ya da yolun yarısındadır ama tekrar aradığında aldığın cevap "5 dakikaya geliyor eleman" olunca, lan hadi bi 5 dakika daha beklenir  deyip nasıl da hoşgörülü ve sabırlı oluruz. Duymak istediğimizi söylemiştir. 5 dakika! :)
Bir maçın 85. dakikasında umut ve adrenalin barındırır kalan 5 dakika. Çünkü hâlâ gol atma, skoru çevirme şansı vardır 5 dakikanın. Sonrası umutsuzluğa bazen de kabullenişe evrilir. :)
Sıcak yatağından kalkmak istemeyenin sığındığı tek zamandır 5 dakika. 5 dakka dağa anne noolur 5 dakka daa .... Genellikle sonu geç kaldım!! paniğiyle biter.
İş görüşmelerinin ilk 5 dakikası hep stres, mesai saatlerinin son 5 dakikası rahatlıktır. ;)
5 dakikaya kadar olan videolar izlenesi, 5 dakikadan sonrası ihtimal dahilindedir. :)
..........
..........
Lafı daha fazla uzatmayalım da başa dönelim(!) artık ama en başa. 
O an'a dönelim. 

09.04 değil ya da 09.06
09.05!
O 05 dakika!
Seni hiç görmesem de ... Ellerine dokunup, gözlerine bakamasam da ...
Fâniyiz ne de olsa. Zamanının son 5 dakikası bedenini almış olsa da, sonsuz sevginin ilk 5 dakikasını bırakan o 5 dakika.

Bir aşktaaan bir aşka ...