Ülke gündeminin yoğunluğundan dolayı genelde geniş zamanlı yazılar yerine,gündem yahut kısa bir zaman diliminde gerçekleşebilecek konulara ağırlık vermek durumu oluşabiliyor.Dünyanın öyle bir zaman dilimindeyiz ki gerek ulusal olarak gerek global gündemde sürekli bir hareketlilik var ve çağın getirisi teknoloji ile her an yeni bilgi ve haberlerle donatılıyoruz.Bu yüzden bu yazımda gündeme dair kısımlar olsa da aynı zamanda ülkemizin geçmiş ve geleceğinin temel tehditlerinden bahsetmek istedim.Elimden geldiğince her kesim ve yaş grubu tarafından anlaşılmasına özen göstereceğim cümlelerle bu tehlikelerden bahsederek herkesin az çok farkında olduğu bazı gerçekliklerin altını çizmek istiyorum.

Üzerimizdeki bu safralardan bir an önce kurtulmamız gerektiği daha net bir şekilde anlaşılmalı kanaatindeyim.

Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit eden yapılardan en öncelikli ve tehlikeli dört tanesinden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle size bu yapıların neden tehlike unsuru içerdiğinin çok basit bir sağlamasını yaparak başlamak isterim.

''

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

I. Devletin Şekli

Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

II. Cumhuriyetin nitelikleri

Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

III. Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti.

Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ayyıldızlı al bayraktır.

Milli marşı 'İstiklal Marşı' dır.

Başkenti Ankara'dır.

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

Madde 4- Anayasanın 1'inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

''

Yukarıda alıntıladığımız maddelerin içindeki kavramlardan sadece bir tanesini bile kabul etmeyerek, yok etmek adına örgütlü hareket etmek çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine mayın döşemekle eş manaya gelmektedir.

Peki bu maddelerin biri ya da birkaçı ile sorunu olan temel yapılar hangileridir?

-Siyasal İslamcı Yapılar

-Radikal İslamcı Terör Örgütleri

-Etnik Ayrılıkçı Terör Örgütleri

-Radikal Sol Terör Grupları

Bu dört yapının ortak özelliği Siyasal ve Radikal İslamcıların dindarları,Etnik Ayrılıkçı Terör örgütlerinin sözde koruduğunu iddia ettikleri grupları(öncelikli olarak Pkk 'nın baskı uyguladığı kürtler) ve Radikal Sol Terör Örgütleri'nin Sol düşünceyi zan altında bırakması gibi bir paydaları vardır.

Bu sebeple bu yapılarla mücadele ederken zan altında kalan halbuki bu ülkeye bağlılıkla emek harcayan tüm vatandaşlarımızın bu örgütler karşısında kaya gibi dikilmesi gerekmektedir ve elbette;

Dindarların Radikal ve Siyasal İslamcılara

Vatanına,devletine bağlı olan kürt vatandaşların PKK ve Siyasal uzantılarına

Sol görüşte olan vatandaşlarımızın Radikal Sol Terör Örgütlerine karşı geldiği onurlu sahneler görüyoruz.

Ancak bu konuda hem bazı eksiklikler,yetersizlikler var hem de fark edilmeyen daha farklı problemler var.

İsterseniz bu yapıları önce tek tek tanıyalım,sonrasında mücadele yolundaki eksikliklerden biraz bahsedelim.

***

SİYASAL İSLAMCI YAPILAR

Temel prensipte devletin her kademesine sızma ve ittifaklar kurma prensibiyle mevcut sistemin hasar görmesi ve ortadan kaldırılması için uğraşırlar.Bu amaçlarına ulaşmak için çok geniş ve kapsamlı mücadele yöntemleri kullanırlar.Örneğin inandıklarını iddia ettikleri dinin gereklerini yerine getirmeleri dikkat çekecekse amaçlarına ulaşana kadar bu gerekleri askıya alabilirler,hatta amaçlarına ulaştıktan sonra da herhangi bir ibadet yapma gereği duymayabilirler.

İslamı istedikleri gibi yorumlayıp,yaşayıp yaşamadıkları belli dahi olmayan sözde alimlerin sözlerini İslam'ın kutsal kitabından önde tutarlar.Yerine göre muhafazakar,yerine göre modern bir tavır,tutum içerisinde olabilirler.Önemli olan iktidarı ve gücü ele geçirmektir.Bulundukları kabın şeklini alır,kimi zaman Radikal İslamcılarla ilişki içerisinde hareket ederken kimi zaman tam aksi yönde demeçler verebilir ilişkiye girebilirler.Kendileri dışında olan herkes onlar için ele geçirilmesi gereken ele geçirilmezse ortadan kaldırılmasının hiçbir önemi olmayan insanlardır.

Kadınları insan yerine koymadıkları gibi en koyuları ve teşkilatlanma neferleri kadınları arasından çıkar.Bunun sosyolojik ve psikolojik bir çok sebebi sayılabilir ancak temel yaklaşımım kadınların çocukluklarından beri bu yapının masallarıyla büyütülmeleri ve ''insanlıklarını'' yaşayabilmeleri için bilinçaltlarında yer alan yapıya hizmet zorunluluğudur.Ülkemizde yakın zamanda büyük kayıplara yol açan Fethullahçı Terör Şebekesi'nin en temel tanımlarından biri Siyasal İslamcı temelden hayata geçen bir şebeke olmasıdır.Her ne kadar bazıları şebekeyi böyle tanımlamasa dahi temel fikriyatta çıkış ve ilerleyiş noktaları açıktır.

Yaklaşımlarındaki en önemli unsur kurumlara sızma harekatı düzenlemek başarılı olunamazsa alternatif kurumlaşmaya gitmektir.

Hemşehri dernekleri,lokaller,dernekler vs.de etkin olmaya çalışır etkin olunmazsa alternatifini kurarak yaşam alanlarını genişletirler.

Gayrıresmi silahlı unsurlarla alakaları yokmuş ve karşısındalarmış gibi gözükür ancak gerektiğinde kendilerine biat eden bir çok yeraltı organizasyonunu kullanmaktan çekinmezler.Ticari yatırımlarının en başında eğitim kurumları gelmektedir.Küçük yaşlardan itibaren çocukların karakterine ve zihnine habis bir ur gibi yerleşerek ülkenin geleceğini dinamitlemekten çekinmeyen yapılarını güçlendirme gayesi güderler.

RADİKAL İSLAMCI YAPILAR

Hedeflerine ulaşmak için silahlı mücadeleyi seçmiş sözde Müslüman terör unsurları.

Çağa uygun ne varsa yok edip,kendi istedikleri zindanvari yaşam biçimi için insan öldürmekten imtina etmeyen ruhi manada nesebi gayri sahih yaratıklardan oluşmaktadırlar.Sistemin ortadan kaldırılması için yapacaklarının bir sınırı yoktur.Medeniyet,insanlık,millet gibi kavramlara inanmaz özüyle alakası olmayan bir İslam iddia eder ve ona göre yaşarlar.Kadınları günah akıtacak ve üreyecek varlıklar olarak görür bunun yanında canlı bomba saldırılarında kullanmakta bir beis görmezler.Kendilerinden olmayan herkese düşman oldukları gibi diğer tüm terör gruplarıyla ekonomik olarak ittifak yapmakta bir beis görmezler.Kılık kıyafet olarak eğer kamufle olmaları gereken bir durum yoksa erkekleri eski dönem Arap coğrafyası kıyafetleri,kadınları ise Radikal Dinci Yahudi Burkaları giyerler.Şu an dünya gündeminde ve ülkemizde faaliyet gösteren en önemli temsilcileri IŞİD'dir.Tüm terör yapılarında olduğu gibi Uluslararası lobi faaliyetleri had safhadadır.

İdeolojik ya da ilkesel olarak kendini konumlandıramayan,fikri manada arayış içerisinde olan gençler en çok militan devşirdikleri kesimdir.Tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de kesilip atılması gereken bir kanserden ibarettirler.

ETNİK AYRILIKÇI TERÖR ÖRGÜTLERİih

Ülkede en örgütlü olan ve örnek verebileceğimiz etnik ayrılığı temel alan terör örgütü PKK'dır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE parolası ve inkilaplarıyla bu vatana aidiyet içeren her vatandaşımızı kavrayan yaklaşımını redderek ırkçı bir ayrılık amacı güderler.

Bu amaçları doğrultusunda kadın hakları,eşit vatandaşlık hakkı,demokrasi,çocuk hakları gibi vatanseverlerin mücadele ettikleri kavramları kendi inançlarıymış gibi kullanır eleman devşirmek istedikleri eğitim başta olmak üzere tüm sosyal yapılarda propagandalarını bu temeller üzerine oturturlar.

Oysa liderleri Öcalan başta olmak üzere tüm sivri figürleri kadınlar,çocuklar,demokrasi gibi konularda her zaman çağdışı davranışları ve zorbalıklarıyla tanınırlar.

Sözde Kürt hakları savunucusu olan gerçekte ise organize uyuşturucu ve suç şebekesi Pkk kuruluş gününden itibaren önce diğer kürt örgütlerini yok ederek eylemlerine başlamış yıllar geçtikçe bölge halkının sırtında bir kambur halini almıştır.Çıkarları doğrultusunda belirli aralıklarla hedef değişimine gitmiş coğrafyada kendine destek bulduğu kuvvetli bazı kişi ve bazı aşiretleri de yanına alarak kendilerine karşı olan kim varsa yakmış,öldürmüş ve zulüm etmişlerdir.

Lobi faaliyetleri ve birçok ülke tarafından kullanılabilir olmaları nedeniyle dünya kamuoyunda,basında kendilerine sıkça fırsat verilmesini sağlamışlardır.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ağır kayıpları etnik ayrılıkçı terör tarafından verilmiştir.

Kökleri ortadan kaldırılarak tamamen itlaf edilmesi gereken PKK ve aynı çizgideki terör örgütleri itlaf edilmediği sürece geleceğimize döşenen mayınların mimarlarından olmaya devam edecekler.

RADİKAL SOL TERÖR GRUPLARI

Ülkemizde en tanınmış olanlarından biri DHKP-C'dir.

Ağırlıklı olarak mahalle ya da semt kontrolü gibi bölgesel örgütlenme biçiminden ve üniversitelerdeki örgütlenmelerinden beslenirler.Tüm terör örgütleri gibi uluslararası bağlantıları olan,bununla beraber genel izlenim itibarı ile uluslararası odakların en çok maşası olan örgüt izlenimini vermektedirler..

Silahlı Sol Mücadele anlayışından beslendiklerini iddia etseler dahi tıpkı Radikal,Siyasal İslamcılar ve Etnik Ayrılıkçılar gibi çıkarları olan her anlayış ile ittifaktan gerekirse o anlayışlara hizmetten kaçınmazlar.

Ekonomik durumu müspet durumda olan halkı kendilerine taraftar olarak ikna etmeye çalışırken liderleri genellikle yurt dışında korunaklı yaşamlarını sürdürürler.

Halk ve millet düşmanı çıkar ve güç peşinde aşağılık karakterli bir yapıları vardır.

Radikal İslamcı Terör ne kadar basmakalıp militan yetiştiriyorsa,Radikal Sol Terör Örgütleri de o kadar basmakalıp militan yetiştirirler.

Bakış açıları,düşünceleri,felsefeleri mengeneyle sıkışmış gibidir.Üstleri aldıkları para karşılığı altlarını cinayet ve yaralamalara azmettirir bunu sağlamak içinse inanmadıkları söylev ve doktrinlerle mankurt teröristler yetiştirirler.

***

Bu yazıyı okuyanların önemli bir bölümü elbette burada yazılanları az ya da çok biliyordu.Ancak yukarıda bahsettiğim gibi amaç hem her kesimden insanımıza bu yapıların varlığını tekrar hatırlatmak,unutmamasını sağlamak hem de geleceğimiz için bir mayın tehditinde olan bu yapıların bir an önce ortadan kaldırılması için çaba sarf etmektir.

Bu dört temel yapının ortak özelliği çocuklarımızı ve gençlerimizi hedef almalarıdır.

Mevcut düzlemde fikri arayış içerisinde olan gençlerimizi kendi kenef kokulu ideolojilerine adapte etmek için her yolu kullanacak olan bu yobazlara karşı durmak her vatanseverin vazifesidir.

Bu yapılar ortadan kaldırıldığı gün samimi dindarlar dinin üstünde kara bir leke gibi duran bu pislikten arınmış huzurlu bir yaşamı yaşayacak,vatanına bağlı tüm bireyler Türklük çatısı altında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile vücut bulan ilerici ve çağdaş bir medeniyetin devam edecek inşa sürecine şahit olacak,siyasal görüşlerini terörün kıskacından çıkararak fikirlerini beyan edebilecekleri hür Türk topraklarının aidiyetini yaşayacaklardır.

Birçok ülkeden destek gören bu dört şer odağı ameliyat edilmeden bu topraklar asla huzura ulaşamayacaktır.

Bir öğretmenin öğrencilerine,bir işyeri sahibinin çalışanlarına,bir üniversite öğrencisinin arkadaşlarına,bir fabrika işçisinin çalışma arkadaşlarına tüm bu gerçekleri üstüne basa basa söylemekten çekinmediği zaman mücadelemiz zafere yaklaşmış demektir.

Çünkü bu mücadele bir grubun,partinin,şirketin,örgütün mücadelesi değil vatansever bir halkın mücadelesidir,topyekün verilen Türk Milleti Çağdaş Hürriyet Mücadelesi'nin karşısında hiçbir zehirli yapı var olamayacaktır!

Saygılarımla

Emrah Birgül


ÖNEMLİ DİPNOT:16 NİSAN REFERANDUMU İÇİN IŞİD'İN RUMİYAH DERGİSİNDE YER ALAN SANDIKLARA SALDIRIN TALİMATINA KARŞI EMNİYET BİRİMLERİ ÜST DÜZEY GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALMALIDIR.GEREK MİLLETİMİZİN GÜVENLİĞİ GEREKSE SEÇİMİN GÜVENİLİRLİĞİ AÇISINDAN BU HUSUS KATİYETLE GÖZDEN KAÇIRILMAMALIDIR.