Cassini uzayda geçirdiği 20 yıl esnasında 1 milyar milden fazla yol kat etti ve güneş sistemimizin en dış bölgelerinden geçti. Sayesinde insanlık sadece Satürn hakkında değil güneş sistemimizin hakkında da çok bilgi edinebildi. Yolunda Jüpiter'i geçerken bu gezegenin iklimi hakkında veriler gönderdi dünyaya. 20 senelik yolculuğunun son 13 yılını Satürn'ün etrafında geçirdi.

Bugün merkezi avrupa saatine göre saat 10:17'de uzay mekiği Cassini Satürn'ün atmosferine girdi ve yanarak kül oldu.

Cassini 20 yıldır uzayda. Satürn'ün atmosferinde yanarak yok olurken son anına kadar dünyaya Satürn'ün atmosferi hakkına bilgi göndermeye devam etti. Atmosfere girmesi ile yok olması arasında geçen bu sürecin 1,5 - 2 dakika süreceği ve bu esnada Satürn hakkında insanlığın şimdiye dek sahip olmadığı bilgilerin elde edileceği düşünülüyor.

Cassini Satürn'e inmek üzeri tasarlanmamış. Buna rağmen, yanacağını bile bile, atmosfere gönderilmesinin başka bir sebebi de, aküsünün plütonyum ile çalışması ve her şeye rağmen dünyadan kalan mikro organizmaları satürne taşıma riski. Örneğin Cassini sayesinde artık Satürn'ün Encaldüs uydusunda su olduğunu biliyoruz. Su hayat için temel gerekçe olduğundan, her ne kadar zayıf olsa bile, Encaladüs'te yaşam olma ihtimali var. Dolayısıyla Cassini'nin kontrolsüz olarak Satürn'ün yörüngesinde kalması var olabilecek muhtemel bir yaşam biçimini tehlikeye sokabilirdi. Dolayısıyla Plütonyumun ve mikro organizmaların tamamen yok olmasını sağlamak için Cassini şuurlu şekilde imha edildi.

Cassini uzayda geçirdiği 20 yıl esnasında 1 milyar milden fazla yol kat etti ve güneş sistemimizin en dış bölgelerinden geçti. Sayesinde insanlık sadece Satürn hakkında değil güneş sistemimizin hakkında da çok bilgi edinebildi. Yolunda Jüpiter'i geçerken bu gezegenin iklimi hakkında veriler gönderdi dünyaya. 20 senelik yolculuğunun son 13 yılını Satürn'ün etrafında geçirdi.

Cassini seyahatine 20 sene evvel Cassini-Huygens projesi kapsamında başlamış. Projeye, ABD NASA, Avrupa ESA ve İtalyan ASİ kurumları dahilinde 17 ülke katılmış.

Cassini adını 17.yy.'da yaşayan italyan astronom ve matematikçi Giovanni Domenico Cassini'den alış. Bu bilim adamı bir çok başka keşfin yanısıra Satürn'ün halkalarında ki yarığı (O Yarığın ismi Casini Yarığı) ve Satürn'ün İapetus, Rhea, Dione ve Tethys uydularını keşfeden alimdir.

Huygens 1655 yılında Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ı keşfeden hollandalı astronommuş. Avrupa Uzay Araştırmalar kurumu ESA Titan'ın üzine inecek ve Titan hakkında detaylı araştırma yapacak uzay aracına Huygens'in ismini vemiş. Cassini Titan'a Huygens'i indirmiş. Huygens Titan'ın üzerinden -180° Celsius'da dünyaya 350 resim ve 474 megabit veri gönderdi. Bu veriler sayesinde Titan'ın üstünde olan sıvı gazlardan oluşan göller, denizler ve Titan'ın iklimi hakkında çok daha teferruatlı bilgi sahibi olundu. Yukarda bahsi geçen

Bilinen 63 Satürn uydusunun yedisini Cassini keşfetti. Yukarıda bahsettiğim Encaladüs uydusunun üstünde olan gayzerler hakkında Cassini sayesinde bir çok bilgi kazanıldı. Hatta gayzerlerden fışkıran suların içinden uçarak elde edindiği bilgileri dünyaya gönderdi. Araştırma konusu sadece Satürn'ün uyduları ile sınırlı kalmadı. Aynı zamanda Satürnün etrafında olan halkaların oluşumu hakkında yapılan araştırmalarda Cassini sayesinde çağ atlandı. Geçen nisan ayından beri Cassini Satürn'ün etrafında 22 kere uçtu ve şimdi sayesinde bilim dünyası gezegenin etrafındaki halkaların oluşumu, hareketleri hakkında evvelden bilinmeyen çok detaylı bilgilere ulaştı.

Nasa'da Cassini-Huygens Projesinde çalışan bir bilim adamı proje başladığında kızının anaokulunda olduğunu, şimdi ise geçen hafta kızının düğününün olduğunu söyledi. Tabi, dile kolay; 13'ü doğrudan Satürn'ün yörüngesinde olmak üzere toplam 20 yıl…

Ben son 20 yılımıza bakmayacağım. Çünkü son bir kaç haftamıza bakmak fazlasıyla yeterli. Bir kaç hafta evvel Türkiye'yi son 15 yıldır tek başına yöneten iktidar partisinin gençlik kollarında yöneticilik yapan bir gencimiz dünyanın düz olduğunu, hiç aya uçulmadığını ve bütün bunların mason uydurması olduğunu iddia etti. Gerçi Allah var, 'Flat Earth' yani 'düz dünya teorisi ABD'de ve bir çok batı ülkesinde özellikle kendini 'flat earth society', yani 'düz dünya topluluğu' adlandıranlar tarafından iddia ediliyor. Olayın mason uydurması olduğu da bildiğim kadarıyla bu gencimizin kendi yorumu.

Bu olaydan önce Türk televizyonunda akademik yardımcı doçent doktor ünvanını taşıyan Ebubekir Sifil deve idrarının faydalarını anlattı.

Bunu haricinde daha üç gün önce 'fikir verdiğini' iddia eden bir paçavra (kimse kusura bakmasın, dergi diyemeyeceğim) aynen şu iddialarda bulunmuş:

… dinozorlar hayâli mitolojik varlıklardır. Dünyâ'da hiç-bir zaman bulunmadıkları gibi, yaşadıkları söylenen "eski çağlar" diye bir çağ da hiç-bir zaman olmamıştır. Gösterimde olan dinozor şekilleri ise, ya plastik-merkezli üretilmiş rekonstrüksiyonlardır, yada genelde, kısa bir süre önce yaşamış olan bildiğimiz-tanıdığımız hayvanların kemikleridir.
....
Dinozor denilen sözde varlık hiç-bir zaman yaşamamıştır. Zâten Dünyâ'da "65 milyon yıl öncesi" diye bir zaman da olmamıştır. Evrenin yaşı 13.8 yıl ve Dünyâ'nın yaşı 4.5 milyar yıl değildir ki!. O kadar uzun bir zaman yoktur. Dünyâ'da ve de kâinatta hiç-bir zaman bir ilkellik yaşanmamıştır. Her-şey Hz. Âdem ile yaşıttır ve Âdem'in yaşı da yaklaşık 10.000 yıldır.

İktibas Dergisi

Göründüğü gibi Cassini-Huygens Projesi 20 yıldır dünyaya evrenimiz hakkında gönderdiği yarım milyon yüksek çözünürlü görüntüler dışında aynı gezegende iki farklı dünya bulunduğunu kanıtlamaya da yeterlidir.