Bektaşi baba aşka gelmiş önüne gelene merhaba demeye başlamış.
Merhaba ağaç kardeş merhaba.
Merhaba taş kardeş merhaba.
Merhaba kedi kardeş merhaba.
Derken değirmene gelmiş dönen değirmen taşına " merhaba taş kardeş merhaba" demiş.
Demiş demesine ama bu sırada eteği dönen taşa sıkışmış babayı içine çekecek.
Zar zor kendini kurtarmış sonra taşa bakarak.
" Yoook Erenler yok, bundan sonra dönene merhaba yok."
Dönmeyenlere selam olsun diyerek devam edelim.
Kamer Genç rahmetle anıyorum önce. Siyasi duruşunu beğenirsiniz begenmezsiniz kişisel tercihtir. Aşağıdaki olay aynen yaşanmıştır. İlk söylediğini son söylediği ile paralel götüren nadir siyasetçilerden.
Şimdikiler gibi yamuk değil. Dün ne kandil dağı ne domuz bağı deyip bugün hudapar söylemlerini doğru buluyorum diyen elemanlara hediye olsun.
Bir tv programında Sırrı Sakık, Kamer Genç'e hücum eder:
-"Siz Atatürk'ü savunarak soykırıma uğrayan Dersimli Kürtlere ihanet ediyorsunuz."
Kamer Genç anında şu karşılığı verir:
-"O kullandığınız cümlede bir kaç tane büyük yalan var."
Sırrı Sakık: "Ne imiş o?"
Kamer Genç:
"Birincisi Dersim bir ilin değil bölgenin adıdır ve benim ilim cumhuriyetle beraber Tunceli olmuştur."
Kamer Genç devam eder:
"İkinci husus Dersim'de olanlar soykırım değil yeni kurulan bir devletin başkaldıranlara karşı önlem almasıdır.
Bir başka yanlışınız ise Tunceli asla Kürt değildir. Biz Hazar kökenliyiz.
Dilimiz de sizden farklı yani ne kırmançi ne de zazaca konuşuyoruz."
Sırrı Sakık: Seyid Rıza'ya ne diyeceksin?
Kamer Genç: "İngilizlerin oyununa gelmiştir.
Tuncelililerin o dönem önderi, Atatürk'ün yoldaşı olan Diyap Ağadır...
O yıllarda Şeyh Said ve Seyid Rıza'yı kullananlar şimdi PKK'yı kullanıyor."
İşte milli duruş. Fırıldak olmadan dik duruş.
"Ben Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde okuyup milletvekili oldum. Cumhuriyet olmasa kuldum."
Milliyetçi olduğunu iddia ederek meydana çıkan hokkabazlar siz kul olması tercih ettiniz vatandaş olmak size ağır geldi Türk olmak ise çok ağır.
Doğan Ay